Yeşil Mutabakat Türkiye’ye ne getiriyor?
Yeşil mutabakat Türkiye’ye düşük karbonlu ekonomiye geçişi ve ardından karbon nötr bir üretim sistemini zorunlu hale getiriyor.
AB Yeşil Mutabakatı nedir?
Yeşil Mutabakat (veya Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı) 11 Aralık 2019 tarihinde duyuruldu. Avrupa Komisyonu’nun duyuru metnindeki öne çıkan cümle, en son söylenecek şeyi ilk önce ifade etmiş ve özetlemiş;
AB Yeşil Mutabakatı 2050 yılına kadar Avrupa’yı ilk iklim nötr kıta olması hedefi doğrultusunda kimseyi geride bırakmama temel prensibi ile,
- insanların yaşam kalitesini arttırmak
- Doğa ile ilişkiyi geliştirmek ve
- Yeşil ekonomiye geçişi hızlandırmak
amacını taşıyor.
Bu duyurunun ardından Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat Çerçevesinde sınırda karbon vergileri, düşük karbonlu üretim yöntemleri, enerji sektörünü karbonsuzlaştırma gibi ekonomik araçlar kullanarak karbon nötr kıta olma hedefiyle ilgili geniş çaplı bir çalışma başlattı.
2050 yılında karbon nötr kıta olma amacıyla, 2030 yılına kadar tüm emisyonları %55 azaltma hedeflendi. Bu hedefleme Eylül 2020’de duyuruldu.
Yeşil Mutabakat Eylem Planı
Yeşil Mutabakat eylem planı 2 kısa maddede özetleniyor.
- Karbon nötr ekonomi ve döngüsel ekonomiye geçiş ile kaynakların verimli kullanımının artırılması
- Biyoçeşitliliğin korunması, geliştirilmesi ve kirliliğin azaltılması.
2030 ve 2050 hedeflerini önümüze koyup bu iki maddeyi parçalara bölüp analiz edersek ortaya daha net bir yol haritası çıkıyor.
AB Yeşil Mutabakatı’ın Türkiye’ye Etkisi
Ticaret Bakanlığı’nın Şubat 2021 yılında yayınladığı rapora göre, Avrupa Birliği’ne 2020 yılında yapılan 69 milyar dolarlık ihracat, Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık %42’sini oluşturuyor. Bu oranla Avrupa Birliği Türkiye’nin ihracat yaptığı en büyük bölge durumunda. Ek olarak aynı raporda, “2020 yılı rakamlarına göre; Türkiye 219 milyar dolarlık toplam mal ithalatının 73 milyar dolarlık kısmını (%33,4’lük pay) AB’den gerçekleştirmiştir.” ifadeleri ile Türkiye ekonomi ile Avrupa Birliği ekonomisinin neredeyse tamamen entegre olduğu görülmektedir. Bu durum, AB Yeşil Mutabakatı’na uyumun Türkiye’de kurulu bulunan şirketlerin, ekonomik sürdürülebilirliği için elzem olduğunu ortaya koymaktadır.
Yeşil Mutabakata Uyum İçin Ne Yapmalı?
AB Yeşil Mutabakatı’nın iki temel aksiyonu Türkiye’yi ve şirketleri iki başlıkta aksiyon almaya itiyor.
- Düşük karbon ekonomisine geçiş
- Döngüsel ekonomiye geçiş
Karbon nötr ekonomi: Avrupa Birliği kıta içinde yapılacak üretim, ithalat, ihracat, hizmet sağlama gibi tüm aktivitelerde 2030 yılına kadar emisyonların %55 azaltılmasını hedefliyor. Bu hedefi başarmanın 3 kısa hareket noktası ama uzun bir yolu var. Bu konuda detaylı bilgi için Düşük Karbon Ekonomisine Geçiş yazımıza göz atabilirsiniz.
Döngüsel ekonomiye geçiş: AB Döngüsel Ekonomi Eylem Planı’nda detaylandırıldığı üzere döngüsel ekonomi atığın olmadığı bir üretim ve hizmet felsefesini ifade ediyor. Kısaca özetlersek, döngüsel ekonomi sisteme veya üretime alınan her maddenin atık haline dönüşmeden farklı endüstri veya şirketlere aktarılması, bu kaynak verimliliği yöntemi ile hem çevrenin korunması hem de ekonomik olarak fayda sağlanmasını hedefliyor. Bu konuda detaylı bilgi için şu yazımıza göz atabilirsiniz.